10 Mayıs 2009 Pazar

Radikalde silinen son mesajım

Radikalde silinen son mesajım:
ediz05,
Sen de sahtekâr ankötörün gazına gelenlerden biri olarak başlamışsın aynı şeyleri söylemeye. Tartışmalarda daha önce de belirttiğimiz gibi, ilk canlının ortaya çıkışıyla ilgili bazı varsayımlar ve çalışmalar olmakla birlikte, bu konu kesin bir sonuca ulaştırılamamıştır. Evet, bunun nasıl gerçekleştiğini bilmiyoruz. Ortada sadece varsayımlar var. Ama zaten evrim teorisi de ilk canlının nasıl ortaya çıktığını değil, canlılardan yeni türlerin nasıl ortaya çıktığını açıklar. Ve bunu da bugüne kadar oldukça başarılı açıklamıştır.Sizin ilk canlı ile ilgili bir bilimsel açıklamanız var mı? Kitaba göre yanıt verme ihtimaliniz pek kalmadı. Kitabın hatalarla dolu bir kurgulama olduğunu göstermiştim. Eser hatalı olunca, eserin sahibi de şaibeli hale geliyor. Yani, adam gibi (ya da bir edebiyatçı gibi diyelim), kurgulama hatası yapmadan bir kitap yazmayı beceremeyip de bütün bu canlıları nasıl oluşturabiliyor merak konusu.Bir sonraki kitabında bu eleştirilerimizi dikkate alıp kurgulama hatası yapmadan yeni bir eser ortaya çıkarırsa, o zaman bu önermenizi tekrar görüşebiliriz.
Neptunnet

___________________________________________________________________
Bu mesajım öyle zannediyorum ki Harun Yahya Tarikatının tehditleri sonucunda Radikal'deki yorumlar arasından çıkartılmıştır.

8 Mayıs 2009 Cuma

Radikalde Süren Evrim Tartışmaları

Merhaba,
Aşağıdaki yazı Radikal gazetesinde http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=932528&CMessageID=449754#fc449754 adresinde hala devam Fok ve karadaki atası arasındaki eksik halka bulundu başlıklı haber çerçevesindeki tartışmalar sırasında yayınlanmak üzere radikale gönderdiğim, ancak neden gösterilmeden yayınlanmayan mesaj metnidir.
Radikal gazetesinin Harun yahya (Adnan Oktar) Tarikatının baskıları nedeniyle bu tür yazıları yayınlamaktan kaçındığını düşündüğüm için yazıyı kendi blogumda yayınlayıp link vermeyi daha uygun buldum.
Önce yayınlanmayan mesajımı, dahasonra da konu ile ilgili olarak yayınlanmış 2 mesajımı buraya koyuyorum.
___________________________________________________________________
Mükemmel bir eserin kurgulama hatası olmamalıdır. (Yayınlanmayan Yazı)

Ben 13 yaşındaki bir çocuğun bile görebileceği basit bir örnek verdim ve bunun bir kurgulama hatası olduğunu söyledim. Ne demek kurgulama hatası. Eğer Kur'an gerçekten Allah kelamı olmuş olsaydı mesajımda belirttiğim kurgulama hataları mevcut olmazdı. Bu hatalar nereden kaynaklanır? Elbette bu hatalar Allah kelamını aktardığını belirten Muhammed'in hatalarıdır. Bu gibi hatalar Kur'an da pek çoktur. ctozman'ın ifade ettiği gibi "Bu Kuran'ın sıkça rastlanan ifade biçimlerinden biridir."
Zeynepçe, Fatiha suresinin tamamı dua şeklindedir. Yani burada son 4 ü duadır demen bile sureyi anlamadan okuduğunun kanıtıdır. Giriş cümlesi olması itibariyle hadi buna tamam diyebiliriz. Böyle dua ediniz denmemiştir. Tamam. Peki şunlara ne dersiniz:

{ Başkasına değil, yalnız Allah'a kulluk edin. Kuşkusuz, ben size O'ndan gelen bir uyarıcı ve müjdeciyim. [11- Hud Suresi 2)]}
{ O hâlde Allah'a koşun. Şüphesiz ben, size O'nun katından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım. [51- Zariyat Suresi 50)]}
{ Allah ile beraber başka bir ilâh edinmeyin. Gerçekten ben, size, Allah tarafından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım. [51- Zariyat Suresi 51)]}
{ Hakkında ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyin hükmü Allah'a aittir. İşte bu, Rabbim Allah'tır. Yalnız O'na tevekkül ettim ve ancak O'na yöneliyorum. [42- Şura Suresi 10)]
{ Rabbinizden size gerçekleri gösteren deliller geldi. Artık kim gözünü açar hakkı idrak ederse kendi yararına, kim de (hakkın karşısında) körlük ederse kendi zararınadır. Ben başınızda bekçi değilim. [6- Enam Suresi 104)]}
{ Size Kitab'ı (Kur'an'ı) hak olarak indiren O iken ben Allah'tan başka bir hakem mi arayacağım?" (de)*. Kendilerine kitap verdiklerimiz de onun, Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler. O hâlde, sakın şüphecilerden olma.. [6- Enam Suresi 114)]} (Not: * ile işaretlediğim (de) Diyanet çevirisinde çeviren tarafından aslında olmadığı halde ayetin bütünlüğünün bozulduğunu anladığı için konulmuştur, aslında bu (de) yoktur)

Görüldüğü gibi bu ayetlerin hepsi Kuran’da Allah kelamı değil, Muhammed’in sözü olarak yer almaktadır. Bu ayetlerin hiçbirinde, de, de ki, deyin ki gibi bu sözlerin bu şekilde Muhammed’in aktarmasıyla söylendiğine ilişkin belirteç bulunmamaktadır.
Ben diyorum ki, eğer Kur’an-ı Kerim Allah Kelamı olsaydı, bu gibi hataları içinde barındırmazdı, bu ifade yanlışlıklarının kurgulama sırasında Muhammed tarafından yapıldığı açıktır. Yani bu kısımlar gözünden kaçmıştır. Bilmem anlatabildi mi?
___________________________________________________________________

Yorumları aldık kimse çelişkinin kıyısından geçmemiş, herkes etrafını dolanmış. (2)

Önce 13 yaşındaki oğlumun yorumu: “Baba, bu ayet Allah sözü değil mi? Öyleyse neden bu ayette Allah ben onları kahredeceğim demiyor da ‘Allah onları kahretsin’ diyor.” Benim yorumuma gelince, eğer bu ayet Allah sözüyse, ki ayetin anlatım biçimi doğrudan böyle olduğu şeklindedir. Yani burada ikinci veya üçüncü kişinin ağzından söz söyletme söz konusu değildir. Allah bu söylentileri çıkaranları kahredeceğine (ya da onları kahredeceğim diyeceğine), onları Allah’a havale ediyor. Yani kendi kendisine. Bu çelişkiyi görmüyor musunuz?_______ Bunun gibi Fatiha 5-7 (1/5-7), Hud 2 (11/2), Zariyat 50,51(51/50, 51), Şura 10, En’am 104 (6/104), En’am 114 (6/114), Meryem 64 (19/64) ayetlerini okuyan herkes benzer çelişkiyi görecektir. Nedir bu çelişki, ayetin gelişi Allah’ın kelamı olarak başlamakta iken, bitişi peygamber sözüdür. _______Bildiğiniz gibi İslam inancına göre Kur’an, İncil, Tevrat ve Zebur Allah tarafından gönderilmiştir. Bunlardan Kur’an dışındaki kitapların yazımı, geçmiş zaman anlatımı şeklindedir. Kur’an ise Allah’ın hitabı biçiminde yazılmıştır. Allah’ın sözlerinin, emir ve öğütlerinin Cebrail adlı melek vasıtasıyla ve vahiy yoluyla peygambere iletildiğine inanılır. O yüzden “Kur’an Allah kelamıdır” denir. Allah’a ait olmayan sözler ise “kul” , “kûlû” veya “kâle” yani “de ki”, “deyin ki” veya “dedi ki” sözcükleriyle belirtilmiştir. Bundan dolayı birçok ayet “de ki” anlamına gelen “kul” kelimesiyle başlar. Bu şekilde başlamayıp, ya da ayet içinde bir yerde bu sözcükler kullanılmayıp da aktarılan yukarıda örneğini verdiğim ayetlerde ise, açıkça söze Allah kelamıyla başlanmış ve ardından gelen tamamlayıcı ifade peygamberin sözü olarak bitmiştir._______ Bunlar dışında, Zümer 10 (39/10), Bakara 97 (2/97), Enbiya 112 (21/112), Zuhruf 11 (43/11) gibi ayetlerde de “De ki” kullanılışı hatalıdır, cümlenin iç yapısıyla uyuşmaz._______ Bütün bunlardan ne çıkar? Bunu okuyucuya bırakıyorum. Benim yorumum bellidir. Belki buna bir kurgulama hatası diyebiliriz. Sonuçları ise büyük bir tartışma yaratacak boyuttadır. ___________________________________________________________________________
Nerede yorumlarınız? (1)

Bir önceki mesajımda bir ayet vardı, okuduğunuz muhakkak. (mesajıma (-) puan bile vermişsiniz) Peki nerede cevabınız? Nasıl yorumluyorsunuz bu ayeti. Sizin yorumlarınızı aldıktan sonra, bu ayete dikkatimi çeken 13 yaşındaki oğlumun yorumunu da ekleyeceğim. 13 yaşındaki oğlumun gördüğü çelişkiyi siz görebildiniz mi merak ediyorum? Çıkarın başınızı kumun altından, gerçekler dışarıda sizi bekliyor. Madem ki Kur'an-ı Kerim'de tüm bilimsel gelişmeler yer alıyor, o zaman neden bu bilimsel gelişmeler Kur'an'ı ezbere bilen İslam ülkelerinde değil de, kapağını açmamış Batı ülkelerinde gerçekleşiyor? Buyurun bu ayeti de yorumlayın, ne gibi bilimsel gerçeklerin habercisi olduğunu açıklayın. Bana göre bu ayette açıklaması sizce imkansız bir şey var bu nedenle görmezden geliyorsunuz. Bu yetmez der ve çok ısarar ederseniz yeni ayet örnekleri de verebilirim. Bu ayeti gördükten sonra kısa bir araştırma ile başka açıklanması gereken şeylerin de var olduğunu gördüm. İşte ayet buyurun yorumlayın: ___ooo____Diyanet 9:30 Yahudiler, "Üzeyr, Allah'ın oğludur" dediler. Hıristiyanlar ise, "İsa Mesih, Allah'ın oğludur" dediler. Bu, onların ağızlarıyla söyledikleri (gerçeği yansıtmayan) sözleridir. Onların bu sözleri daha önce inkâr etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah, onları kahretsin. Nasıl da haktan çevriliyorlar!__ooo__ (Bu ayet üzerine yorumlarınızı alalım, ben daha sonra kendi yorumlarımı açıklayacağım)